21 Aralık 2011 Çarşamba

BU DA KÖMÜRE KAPAK OLSUN

Anne tarafından Sinop'luyum. 
Sinop bir cennetir. Gidip görenler hayran kalır. Ülkemizin nice cennet yanlarından biridir. 

Sinop'un Gerze ilçesinde Anadolu Grubu'nun kurmak istediği Kömür santrali konusunu biliyorsunuzdur umarım.
21 Aralık günü, Anadolu Grubu projesine yeni bir ÇED ( Çevre Etki Değerlendirme ) raporu hazırlamak için aldığı ek süre dolmuş oldu ve böylece bu sürede şirketin ÇED raporu için gerekli zemin etüdlerini yapmak için bölgeye girilmesine izin vermemiş olan Gerze Halkının direnişine devam etmektedir.

Dün gece saat 01.00 sıralarında şirket elemanlarının sondaj makinelerini emniyet güçlerinin korumasında köye sokmaya çalıştığını duyan Yaykıl Köylüleri ve direniş nöbetindeki vatandaşlar, araçların önüne durarak canlı barikat kurdular.
Emniyet güçlerinin müdahalesine rağmen, kalkmamakta direnen vatandaşlar ile asker arasında kısa bir arbede yaşandı. Bu arbede esnasında bir vatandaşımızın çeşitli yerlerinden yaralandığı görüldü.
Gecenin ilerleyen saatleri olmasına rağmen olayı duyan Gerzelilerin de gelmesiyle kalabalık arttı. Bu arada emniyet güçlerinin, diğer araçların girmemesi için dozer ve iş makineleriyle barikat kurduğu görüldü.
Sabah 9.50 itibariyle sondaj aletleri panzerler eşliğinde Yaykıl'ı terketmiştir. 
( Alıntı- Gerze Gündem )

Bölgenini insanları çocuklarının geleceği için müthiş bir mücadele vermektedirler. Keza bölgeye yapılmak istenen kömür santralinin yol açacağı doğa katliamının sonuçlarını Greenpeace sayfasında okudum.Sizinle paylaşmak istedim.

Kömür, iklim değişikliğine neden olan en tehlikeli yakıttır.

Kömür santralleri, cıva kirliliğine sebep olur.

Kömür, küçük partiküller ve radyasyon nedeniyle gerçekleşen hastalıkların kaynağıdır.

Kömür yanması sonucu açığa çıkan atık zehirlidir.

Kömür madenleri yaralanmalara ve ölümlere yol açar.

Kömür elektirik üretiminde verimsizdir ve çok fazla toplumsal maliyeti vardır.

Kömür fiyatları petrol fiyatlarına bağlı olarak sürekli artmaktadır.

Durumun ciddiyetini kavrayan yöre halkı, gelecek nesillere bırakacakları topraklarını, kanuna karşı gelmek pahasına korumak çabasındalar.

Bölgede bulunmadığım için, konu hakkında sadece okuduklarım yoluyla bir yazı yazmaya oturdum.Hassasiyetim, Karadeniz gibi kanun yoluyla korunması gereken bir doğa harikasının, kanuna karşı gelinerek halk tarafından korunma çabasının ilginçliği. 

Doğayı Koruma Bakanlığımız olursa, bu gibi durumlar kökten çözüme ulaşır mı bilmiyorum. Ama bu gidişle kanser hastalığı her 4 kişiden 2 sinde görülmeye başlandığın da, Kanserden Korunma Bakanlığı kurulursa şaşırmayın derim.

Bir laz atasözüyle durumu özetlemek isterim.

AKIL HIYAR DEĞİL Kİ KİRİP DA VERESUN.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder