Mış gibi yapmak, ne kadar da sık raslanan bir durum.
Sizin de; iyi bir insan, iyi bir eş,iyi bir ana-baba, iyi bir sevgiliymiş gibi, heyecanlı biri, mutsuz biri, eğlenceli biri, herşeyi bilen kültürlü biri, zengin veya fakir biri gibi yaptığınız zamanlar vardır.
Bazen işin aslı bilinse de, yüzünüze vurulsa da, tekrar tekrar yapar ders almazsınız. Duvara tosladığınızda bile, yok sayarsınız bu gerçeği. Hep" mış gibi yapmak" iyi gelir size. Amaç iyi hissetmek değil mi hep? Hatayla yüzleşmek, hatayı üzerine almak, bunu dile getirmek sizi mutsuz kılacak diye köşe bucak kaçılacak delik aranır.
Oysa erdem diye, gurur diye,başarmanın kardeşinin başaramamak olduğunu kabullenmek diye, nefis yetileri var insanoğlunun... Biten veya başarılamayan her şeyin bir sebebi olduğuna, evrende olan hiçbirşeyin sebepsiz olmadığına inanarak, sakin bir edayla karşılamalı günü.
Bir gün bir adada yaşamayı hayal ediyorum. Hiç biryere bağlı olmayan bir kara parçasında. Çünkü, özgür bir yerde yaşayan insanlar da özgür olur diye düşünüyorum.Başkalarının hayatını yaşamak zorunda kalmam." Mış gibi yapmak" zorunda kalmam orada. Çünkü" mış gibi" niye yapar insan? Diğerlerinin ne düşündüğünü önemser çoğunlukla da, ondan.
Olmadığımız biri gibi davranmak zorunda kalmadığımız; Adalara, Modalara.. Hem ada havası güzeldir. Hep çiçekli olur evlerin duvarları...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder